8 Mart 2017 Çarşamba

Akli Yalnızlık Evresi

Simdi bir serçenin çığlığında
Saclarinin o kırılgan süzülüşü
Bir marti ağlıyor gökkuşağı sınırında
Tenine denk bir beyazlık
Gözlerine bakmaya cesareti olan delikanlı
Ve sessizliğindeki asalet
Kaybolmuş bir marti hayali sanki

Sevgilim demek sana
Sanki derinden kalbimi ellerimi
Yüzümü gözlerimi ve kafatasimi parçalayan
Sımsıkı bir yumruk sanki
Ağlamaya yüz tutmak kim bilir
Delicesine ağlamak haykırmak
Tutmak ellerinden ve seni sarmak
Bir kadehde içmek seni
Yüreğime kalbime ickime ve hayatıma saklamak seni
Sevmek seni opmek belkide
Bir şehre sahip olmak gibi
Olmayan surudurulmeyen bir hayati
Sonuna kadar öpmek
Öperken dirilmek yaşamak sanki
Sakaklardan elmacik kemiğine doğru akan goz yaşının sıcaklığı soğuk
Seni sevmenin yaninda
Milyar yillik evren sanki donuk
Ve seni bekkemis gibi

Ben olayim diye seni beklemis
Butun fizik ve boyutlar
Seni görmeyi beklemiş bütün sonbahar çiçekleri
Bir papatya sen kokla diye düşmüş toprağa
Hayat benim icin sana gelmek için yazılmış bir siir
Yasanti murekkebi senin gözlerinden kalbime akan bir nehir adeta
Seninle yasamanin özü aslinda yine senden ibaret bir hayati tekrar sana ulaştırmak sanki

Ve bazende herseyinle ve herseyimle özlemek seni ama yine de dokunmak bazen.

Seni öperek uyutamasamda öperek uyandırmayı istemek belkide hayat.

İyi geceler rüyalar prensesi