17 Mayıs 2016 Salı

İlkin Ellerin Vardı



Şimdi sevgilim uyumak yok,
Hüzünlenmek gitmek
Sessizce uzaklara dalmak yok artık.
Pişmanlık var ağır dizelerin hegemonyası arasında sıkışıp kalmış, sonsuzmuşçasına uzayan, sanki beynimi prangalarla duvarlara çivilemişçesine !!! beynimi sıkıştıran susmayan gitmeyen öldürmeyen susatan ve donduran bir kelepçe,
Soğuk, çelikten parlak ve acımasız !
..sus yeter !
Kafamda konuşulanlara biraz daha maruz kalırsam
şu pencere şahidim olacak aldığım nefese eşlik ederekten.
Susun bırakın gidin beni diyorum
çivileyin ama konuşmayın.

Bak aslında şu yatağın köşesiyim,
yatağının hiçbiryerinde hiç olmamış bir köşedeyim !

ıssızındayım senin,
damarlarındaki kanı hissedecek kadar yakın,
sana dokunamayacak kadar uzak,
nefesini hissettiğim kadar mutlu
gözlerini öpemediğim kadar uzağım sana !

Sen gecemin en parlak yıldızısın,
parıldadığın sürece bilirim orada olduğunu
kaç kelepçe kaç zincir olsa da
ve kanım parmak uçlarımdan
beynime doğru çekilse dahi
ki gün gelip çıldırırsam bile
senin o yıldız olduğunu bilirim.

Kaç gece sensiz uykusuz hayal kurduğumu
hangi hayalde çırpınıp
mahvolduğumu
bilirim.
Lakin sensiz gecelerin ardından
senin için şimdi yeniden ayağa kalkmasını
gözlerine dokunmasını da bilirim.
Bilirim ben sensiz olamam
kırk yerimden kırılsam
tek bir beyinde insan kalabalığı olsam da
sensiz olamam.
Bilirim sevgilim bilirim
ellerinsiz olunmadığını
kokunsuz yatılmadığını
sabah sıcaklığın olmadan
bir yudum kahvenin dahi
nasıl tatsız olduğunu
çok iyi bilirim.

Sona yaklaştık artık huzursuz uykusuzulukta
sardığı zaman seni kollarım
öyle bir havaya kaldırırım ki seni
açık havada ciğerlerine dolan
yakıcı oksijeni hissettiğin zaman sevgilim
işte o zaman tekrar hatırlarsın
seni nasıl sevdiğimi !

Şimdi uyu sevgilim
ben yanı başında yıldızları sayıyor olacağım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder