Hayatın anlamı derken her hayat vakitsizdir fakat her hayatın anlamlı zamanları vardır. Gök kuşağına aşık olmak nasıldır anlar mısın beni? Gök kuşağı yağmurla güneş arasında bir bağdır. İşte o da gök kuşağı özgürlüğü ile hayatın en belirsiz yerinde yedi rengiyle belli etti kendini.
Bazen konuşamazsın, tutamazsın senin olmayanı. Sen hep böyle kal, böyle kal ki kalbim sana tutulsun sana inansın ki utansın dünya hayatın yalanlarına inat.
Yalanlara inat yaşayan bir kalbe sahipti sanki bu ruh. Hayatın yalnız tepelerinde yaşarken kendi ufak kalbinde gezegenler ötesi bir kalp taşıyordu sanki. Gözlerinden içeri aldı kötü bir yalanda yaşayan bu bedeni. Silerken bütün vazgeçmişliği yeni umutlar dolduruyordu hayatın boşluğuna. Umutla hesabı açık kalan bir bedene umut bahşediyordu adeta. Piç bir geceye yalnızlığı armağan ederken korkularını dolduruyordu bir geleceğin. Sessiz ve sakin hayatın özlüğüne sığınarak pis yaşamı saf kalbiyle dolduruyordu sanki ki sen inançsızlığın kölesi olmuşken. Kıymetsiz bir sabaha değer biçmek ve onun siyahlığına dokunabilmek bedenindeki aşikar boşlukta ne büyük cesarettir. Bir cesaret kaç bedenden güç alabilir. Çocuk hayatın kaç farklı rengi vardır tatmak ister misin? İşte buydu anlatmaya çalıştığı o boşlukta. Renklerin kesilmiş biçimsiz saçlarından hayatıma dokunuyordu sanki. Ne yapıldıysa ne yaşandıysa ona varmak içindi sanki. Gitmeler onaydı vazgeçişler onaydi her duble onun için doldurulmuştu hayata verilen nefesler onunla alınacaklar içindi belki de. İnsana yaşam sunmak ne büyük bir erdemdir biliyor musun deliliğin karanlık koridorlarına hükmeden ruh? Sen anlamasan dahi ben anlamayı seçtim, öylece. Hani bazen hiç durduk yere ağladığın şarkı oldu mu? Benim sebebim olduğunu söylesem inanır mısın?
Her mavinin grileştiği bir şehirde aşık olmak nasıldır bilir misin? Sessizliğin bakışına sığınmak ve ona terketmek kendini. Varlığında yokluğundan korkmanın sevgisi sana koşulan yolların ezgisi hiç bitmeyecek b çırpıntı kimedir bilir misin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder