17 Mayıs 2013 Cuma

Yorgun Musun? Daha Neler..

Gel gitler arasında daha ne kadar ömrün olduğunun hesabını tutmaktan vazgeç artık, sonuna kadar yaşayacaksın ve sonra dönüp bakacaksın bu sevimsiz, karanlığın ortasında dönüp duran gezegene, hoşça kal diyeceksin dudaklarından süzülen hafif bir tebessümle. Tebessüm olmalı, geriye dönüp baktığında hala güzel duygular hissedebiliyor olmalısın. Her şey o gün bitecek çünkü, yaşadığın hiç bir acıyı veya korkuyu hissetmeyeceksin.

Günün birinde çürüyecek organizmana fazlaca anlamlar yüklemekten vazgeç. Basitçe yaşa mesela bir gün çık dışarı uzun zamandır uğramadığın o çocukluğunda nefes nefese koşuşturduğun kırlara adım at. Bir kelebeğin uçuşunda yaşamının basitliğini gör, mutlu olmakta bu kadar basit olabilir aslında. Sadece mutluluğu kabullenmen yeterli.

Kaybettiğin zamanı düşünerek şu anki zamanı daha ne kadar çöpe atacaksın? Yaşıyorsun işte, hissettikçe yaşamın yakıcı nefesini ciğerlerinde, her sabah görmeye devam ettikçe soğuk gök yüzünü tepende devam edeceksin hayat yokuşunda sürünmeye. Daha iyi veya daha kötü günler sunmayacak ömrün sana. Bu güne nasıl geldiysen bu günden sonra da aynı güneşin altında yanacaksın aynı yağmurda ıslanıp aynı rüzgarda donacaksın belki de. Önemli olan bu değil. Önemli olan bu tekdüzeliğin pençesinde hapsolmuş mavi gezegende ufak hatıralar saklayabilmek ve en azından zamanı geldiğinde bir kaç dakikalık mutluluğun içini ısıtmasına izin vermektir. Mutlulukta anlardan ibarettir unutma. O ufak anlara hazırlıklı olmalısın. Bir umut oyunu oynamanı veya fırsatçılık girişiminde bulunmanı istemiyorum senden. Mutlu olabilecek kadar güçlü olmanı istiyorum anlıyor musun beni? O kadar yorulmuşsun ki nefes almak bile zor geliyor, farkındayım. Ama bu böyle nereye kadar gidecek? Düştüğün çukurdan hiç çıkamayacaksın, belki de çok daha derinlerde elveda diyeceksin mavi gök yüzüne ama geriye dönüp baktığında hiç çabalamadan geçen bir ömür daha büyük acı vermez miydi? Evet pişmanlıkların oldu, keşkelerin kalbinde başka duyguya yer bırakmadı, şaşırmıyor veya üzülemiyorsun. Fakat daha fazla yaşamı izleyerek yaşarsan sahip olduğun bütün kalp kırıkların ve pişmanlıkların da boşa gidecek göremiyor musun?

Bana kalırsa oturduğun koltuğa, anıların sarhoşluğuna kalbin acımadan yaşamaya ve düşünmeden uyumaya o kadar çok alıştın ki korkuyorsun, eğer bir gün yeniden yaşamaya karar verirsen ölmekten korkuyorsun. Pes etmiş yorgun savaşçı rolünden çıkmak sana zor geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder